Akhisar Eğitim Bir-sen ,Akhisar Ensar Vakfı ve Akhisar Özgür-der 28 Şubat post modern darbesi ve günümüzdeki yansımaları ile ilgili Ensar Vakfı şubesinde ortak bir basın açıklaması yaptılar.
AliErkan tarafından okunan basın açıklamasına Eğitim Bir-Sen adına Süleyman Erdem ,Akhisar
Özgür-Der adına Ahmet DÜZGÜN katıldı.28 şubat post modern darbesinin Müslümanların
zihninde kötü anıları olduğunu belirten Ali Erkan bugün daha rahat olduğumuz bir dönemde
sorumluluklarımızın arttığını belirtti.Süleyman ERDEM ise eğitim alanında başörtüsü ve katsayı
adaletsizliği gibi çok büyük sıkıntıların bu süreçte oluştuğunu hatırlattı.Ahmet DÜZGÜN 28
Şubat sürecinde egemenlerin yanında Müslüman halkın karşısında konumlanan yapının bugün
yaptıklarının yeni olmadığını hatırlamamız gerektiğinin altını çizdi.
Ali Erkan tarafından okunan basın açıklamasının tam metni:
28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu kararları ile dindar kesimlere ve onların varlık sahalarına yönelen
cunta, din eğitimi veren kurumları, vakıfları, dernekleri büyük oranda kapatılmasını sağlamış, mallarına el
koydurmuş, resmi kurumlarda ve TSK bünyesindeki dindar personeli fişleyerek görevden uzaklaştırmış,
insanların kılık ve kıyafetleri nedeniyle eğitim ve çalışma hakkına son verilmesine neden olmuş ve yüzlerce
müslümanın haksız yere yargılanıp ceza almasına sebep olmuştur. 28 Şubat süreci, bu ülkede müslümanlara
yapılan iftira, baskı, zulüm ve adaletsizliğin adıdır. Hala 28 şubat uygulamalarının sonucu olarak yüzlerce
Müslüman mağdur cezaevlerinde haksız bir şekilde yatmaktadır.
Toplumdaki inançlı Müslüman kesimlere baskı ve şiddet uygulayarak her türlü hukuksuzluğun pervasızca ve
alenen işlendiği, devlet çeteleri tarafından organize edilen 28 Şubat darbe süreci bu ülkenin tarihine kara bir leke
Bin yıldan fazla süreceği bizzat darbenin mimarları tarafından ifade edilen 28 Şubat “postmodern darbe”sinin
üzerinden on yedi yıl geçti. 28 şubat 1000 yıl sürmedi ama hala 28 şubatı organize edenler ve onlara destek
verenler ile ilgili vicdanları tatmin edecek bir yargılama olmadı. Biz Darbeciler yargılanıp hakkettikleri cezayı
almadan 28 şubatın bittiğini kabul etmeyeceğiz.
Son günlerde adeta 28 Şubat uygulamalarını hatırlatırcasına devletin içinde yapılanmış derin yapılar eliyle
dindar kurum ve insanlar mağdur edilmeye devam edilmektedir. Özellikle kolluk, medya ve yargı üçgeninin
şer ortaklığıyla, dindar insanlar hakkında hukuksuz bir şekilde koğuşturmalar açılmaktadır. 17 Aralık
operasyonlarının ardından hükümet aleyhine hukuki olmaktan çok öte siyasi amaçlarla planlar düzenleyip
ortalığı toz duman haline getirenler emniyet-yargı marifetiyle İslami kesimi yıpratmaya çalışmakta, binlerce
insanı hukuksuz biçimde sırf korkutmak, şantajla tehdit etmek amacıyla dinlemektedirler. Birçok İslami
STK’nın ismi bu odaklar tarafından terör örgütü adı altında şemalara çizildiği, İslami kesimin önde gelen
bilindik isimlerinin telefonlarının yıllardır haksız ve hukuksuz biçimde dinlendiği son günlerde yayınlanan
belgelerle ortaya çıkmıştır. Bu dinlemelerin amacı İslami kesimi tıpkı 28 Şubatta olduğu gibi sindirmek,
itibarsızlaştırmak ve etkisiz kılmak amacı gütmektedir. Dün rahmetli Erbakan’ın şahsında İslami kimliğe
düşmanlık besleyenler özelde bu coğrafyadaki mazlum halkın, genelde tüm İslam dünyasının önünü kesmek
isteyen aynı zihniyet mensupları, bugün de sandıkta bir türlü devrilmeyen ve halkın büyük çoğunluğunun
desteğini alan Erdoğan Şahsında fitne üreten bir paralel yapı adı altında dostmodern bir darbe gerçekleştirmek
istemektedirler. Darbe sevdalıları her zaman olduğu gibi bugün de toplumsal kesimler arasına nifak sokarak
ortamı germeye, kargaşadan nemalanarak iktidar alanlarını genişletmeye çalışmaktalar. Adanmış Ruhlar”ın
önderliğinde oluşturulan “polis, yargı ve ses Kayıtları”yla bir kez daha sahnelenen bu oyun, 28 Mayıs sabahı
Taksim Gezi Parkı’nda startı başlamış ve 17 Aralık’ta zirve yapan bu operasyonla Türkiye’ye âdeta “İkinci 28
Şubat Postmodern Darbesi” yaşatılmak istenmektedir.
Netice olarak Türkiye tarihinde kara leke olarak duran ve bu ülke insanına kötülükten başka bir şey getirmeyen
tüm darbeleri ve darbe girişimlerini kınadığımızı buradan bir kez daha haykırıyoruz. Hükümeti de acil bir şekilde
fırsat elinde var iken darbe lobisinin tüm unsurlarından hesap sormaya ve mağduriyetlerin giderilmesi adına
somut, gerçekçi ve kalıcılığı sağlayıcı yasal adımlar atmaya davet ediyoruz.
Akhisar Ensar Vakfı,Akhisar Eğitim Bir-sen,Akhisar Özgür-der