Tarımda Her Sorunu Çözdünüz de

Tarımda Her Sorunu Çözdünüz de Sıra Kooperatiflere mi Geldi!”


Siyaset 12.03.2013 13:36:18 5801 0

Tarımda Her Sorunu Çözdünüz de

 

CHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, TBMM'de görüşmeleri süren ve Plan Bütçe Komisyonu'nda yoğun tartışmalara sahne olan Gümrük Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Yasa Tasarısı hakkında söz aldı.

65 maddeden oluşan ve 13 yasayı düzenlemesi öngörülen torba yasa tasarısının geneli hakkında eleştiriler getiren Milletvekili Sakine ÖZ, "Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri”nde esaslı değişikliklere yol açacak maddeler üzerinden AKP Hükümeti'ne sert eleştiriler yöneltti.

Milletvekili Sakine ÖZ'ün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı açıklama şöyle:

"Ülkemizde tarım alanında önemli bir görev üstlenen Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin daha düzenli ve etkin bir denetimin, birlik ve kooperatiflerin daha verimli çalışabilmesinin yolu elbette açılmalıdır. Tüm bu çalışmalar, gerçek tarımsal sorunlarımızın çözümünü kolaylaştıracak bir anlayışı ortaya koymalıdır.

Ne var ki, Yasama Organı, önümüzdeki bu yasa tasarısıyla; kapsamlı bir biçimde görüşülmesi gereken konuları, 1-2 günlük mesailerle komisyonlardan jet hızıyla geçirmeye zorlanmakta; tali komisyondaki uzman rapor ve görüşleri son dakikaya sıkıştırılmaktadır.

65 maddeyi içeren bu torba tasarı, yasama organının etkin ve verimli çalışma hedeflerini tümüyle işlevsizleştirmekte; Meclisimizin ‘denetim' görevini uygulamada askıya almaktadır. 13 kanunda bir çırpıda değişiklik öngören, ayrıca Anayasa Mahkemesince iptal edilen 1 kanun hükmünde kararnameyi yasa kılıfına sokan bu düzenleme, yasama tarihimize kara bir leke olarak geçecektir.

"Oyalanmayın, Tarımın Gerçek Sorunlarını Artık Görün..!”

"Ülkemizde tarımın temel sorunları olan; destekleme primlerinin düşüklüğü, tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliği, ithal edilen ürünlerin gün geçtikçe artması, birlik ve kooperatif borçlarının tarımsal gerçekler doğrultusunda yapılandırılması ve nihayetinde Türkiye'nin birçok tarımsal ürünü ithal eder hale düşürülmesi üzerinde çözümler aramak gerekmektedir. Oysa bu yasa tasarısı, tarımda etkinliği ve verimliliği sağlamaktan çok, bürokratik süreçleri pekiştirmekte ve denetim süreçlerini özel sektöre açarak yeni rant alanları yaratmaktadır. Yasa tasarısı, deyim yerindeyse, esas sorunların etrafında dolanmakta, denetim ve yönetim süreçlerini seçimle gelen organların dışına kademe kademe taşıyarak "bağımsız”kurumlara devretmektedir.

Tasarının 17. maddesinde Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri ‘… Devletçe Kooperatiflere sağlanan desteklerden yararlanabilirler.' hükmü yer almaktadır. Bu hüküm Kooperatif ve Birliklerin finansman ihtiyacının sürdürülebilirliğini sağlamada yeterli değildir ve hükümete çok geniş bir takdir yetkisi vermektedir.

Bu hükmün ‘…Tarım Satış Kooperatif ve Birliklerine Devletçe Faizsiz Ürün Alım Kredisi kullandırılır.'şeklinde değiştirilmesi yerinde olacaktır. Hükümet, kaçak güreşmekten vazgeçmeli ve tarımsal kredilerde adım atmak zorundadır.

Yasa gerekçesinde kullanılan şirin görünümlü ifadelerden ‘etkinlik', ‘verimlilik', ‘rasyonel işletmecilik' ilkeleri, tarımla ilgili temel sorunlarımızı çözmek şöyle dursun; tarım ve kredi kooperatiflerinin kendi seçtikleri organlar eliyle kendi sorunlarını belirleme ve çözmek yönündeki çabalarını da sekteye uğratmaktadır.

 

"Tarım Sorunu, Yönetici Değiştirmekle Çözülmez”

"Tüm bunlar yetmezmiş gibi, tasarının 18.maddesinde; ‘seçimle gelen Birlik Yönetim Kurulu Üyelerinin en az 2'sinin 4 yıllık üniversite mezunu' olma şartı getirilmektedir. Bu düzenleme ortak yapısına uygun olmadığı gibi, Genel Kurulun Birlik Yöneticilerini belirme konusunda da ciddi bir kısıtlama getirmektedir. Kaldı ki Birliklerin işlerini görecek Genel Müdür ve diğer yönetici personelde yaptığı işe uygun nitelikleri taşıma şartı getirilmiştir. Dolayısıyla Birlik Yöneticilerinin en az ikisinin üniversite mezunu olma şartı getirilmesi, Birlik işlerinin görülmesine katkı sağlamayan ağır bir kısıtlama olacaktır. ‘Tarımsal sorunların çözümü ve kooperatiflerin etkin işlemesi adına', yönetim kurulunun en az 2 üyesinin 4 yıllık üniversite mezunu olma şartının getirilmesi, pratikte sorunların üzerinden gelinmesi açısından hiçbir anlam taşımamaktadır. Yöneticilerin eğitim düzeyini yükselterek ya da denetimi bağımsız organlara vererek tarımın her geçen gün katlanan sorunlarını çözeceğini sanmak, son derece yanlış bir tutumdur.”

"Denetim Paraları Şirkete Akıyor, Çiftçi Sorunu Umurunuzda mı?”

 Bu tasarının Geçici 4. maddesiyle Kooperatif ve Birlikleri denetlemek üzere Genel Kurullarınca seçimle gelen Denetim Kurulunun kaldırılmasını, bundan böyle Birlik ve Kooperatiflerde denetimin bağımsız denetim kuruluşları veya denetçiler marifetiyle yapılmasını düzenlemektedir. Yönetim Kuruluna seçileceklerde getirilen sınırlamalar ve Birlik faaliyetlerine ilişkin birçok konunun Bakanlıkça hazırlanacak anasözleşmede düzenlenmesi yanında seçimle gelen Denetim Kurulu Üyelerinin kaldırılması gibi düzenlemelerle ortakların Yönetim ve Denetimdeki etkinliğine son verilmek istenmektedir. Kendi içinde yeterli denetim mekanizması olan Birlik ve Kooperatiflerde bu düzenleme ile ortakların kendi arasından seçecekleri denetim organının kaldırılması Birlik ve Kooperatiflerin özerk yapısına zarar verecektir. Bu itibarla, seçimle gelen Denetim Kurulunun yapısının korunması gerekmektedir.”

"Dayatma Sözleşmeler, Ürün Gruplarını Dikkate Almıyor”

"Yasa tasarısında; bakanlık, tektip anasözleşmelerin hazırlanmasında, birlik ve kooperatiflerden görüş alsa da, bu görüşlerle kendisini bağlı kılmamakta, istediği anda istediği anasözleşme örneklerini düzenleyebilmektedir. Tasarının gerekçesinde "katılımcılık” öne çıkarılsa da, farklı tarımsal ürün gruplarına göre farklı anasözleşme türlerinin hazırlanmasına ilişkin birlik talepleri bu kanun tasarısında dikkate alınmamamıştır. Kaldı ki, kanun tasarısında "ürün gruplarına göre farklı anasözleşme tipleri hazırlanabilir” denerek, bakanlığın birlik görüşleriyle kendisini bağlaması, birliklerin talep ve beklentilerinin bakanlık engeline takılması olasılığı artmıştır.”